TÜRKİYEDE DİL POLİTİKALARI VE TÜRK DİL KURUMU (Dün, Bugün ve Yarın)
Language Policies of Turkey And The Turkish Language Association (Past, Present And Future)
ÖZET
Dil politikaları, bir ülkenin resmî dili, eğitim dili, kültürel dili, dil eğitimi politikaları ve diğer dille ilgili konularda yürüttüğü politikaları ifade eder. Aynı zamanda ülkelerin kültürel kimliğinin korunması ve geliştirilmesi, dil bölgesindeki sosyal eşitlik, vatandaşların dil hakları ve diğer konular gibi pek çok amaçla ilgilidir. Türkiye’de dil politikalarının tarihi oldukça köklüdür ve Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanmaktadır. Günümüzde öğrenilen diller içinde ise beşinci sırada yer alan Türkçe, tarihî derinlik ve coğrafi genişlik açısından dünyada yaygın olarak konuşulan diller arasında ilk sıralardadır. Dünyanın farklı bölgelerinde Türkçeye duyulan ilgi ve bu çerçevede oluşan hareketliliğin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel olmak üzere farklı sebepleri bulunmaktadır. Daha çok Türk kültür tarihiyle kadim köprüleri olan coğrafyalarda, Türkçe etrafında oluşan bu sosyo-kültürel hareketlilik ve dinamizm, farklı disiplinlerden teşkil edilecek derin bakış açılarından mürekkep bir dil politikasını gerekli kılmaktadır.19. yüzyılda “Romantik Milliyetçilik” akımından sonra imparatorluktan ulus devlet yapısına geçişte millî kimliklerin inşası bir yöntem olarak öne çıkar. Ulus-devlet anlayışında millî kimlik tanımlamaları dil ve folklor üzerinde yapılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ulus-devlet anlayışının merkezde olduğu bir devlet anlayışı ile kurumsal yapılar tesis edilmiştir. Bu çerçevede 1928'de Türk Dil Kurumu (TDK) kurulur. TDK, Türk dilinin doğru kullanımını teşvik etmek, dilin zenginliğini korumak, dilde yabancı kökenli kelimelerin Türkçeleştirilmesi çalışmalarını yürütmek, yeni kelimeler üretmek ve dilbilim çalışmaları yapmak gibi amaçlarla kurulmuştur. Bugün bu amaçlar doğrultusunda “Sözlük ve Yazım Kılavuzu hazırlama ve geliştirme; Dil Araştırma ve İncelemeleri; Yabancı Kelimelerin Türkçeleştirmesi; Dil Öğretimi; Dil Bilinci ve Farkındalığı” gibi konularda çalışmalar yapıp politikalar geliştirmektedir. On dokuzuncu yüzyılda romantik milliyetçilik akımıyla birlikte kültürel kimliklerin tanımlanıp ulus devlet inşa sürecinde önemli bir rol üstlenen dil ve kültür politikaları, içinde yaşadığımız çağın gerekleri doğrultusunda farklı boyutlar kazanmıştır. Mevcut akademik birikimler ve kurumsal yapılar bu çerçevede dil politikalarını planlayacak ve sürdürebilir bir sistem hâline dönüştürebilecek deneyimlere sahiptir. Sadece bu birikimleri merkezî bir çatı altında toplayıp ortak akılla temel ilkeleri belirleyecek bir strateji belgesi ve eylem planına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada ana hatları ile söz konusu çerçevede tartışmalar yapılarak öneriler sunulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Dil politikaları, dil bilinci, Türkçe, Türk Dil Kurumu.
ABSTRACT
Language policies refer to the policies that a country implements regarding its official language, educational language, cultural language, language education policies, and other language-related issues. It is also related to many objectives, such as preserving and developing a country's cultural identity, social equality in the language region, language rights of citizens, and other issues. The history of language policies in Turkey is quite rooted and dates back to the Ottoman Empire period. Turkish, which is ranked fifth among the most learned languages today, is among the most widely spoken languages in the world in terms of historical depth and geographic breadth. There are various political, social, economic, and cultural reasons for the interest in Turkish in different parts of the world and the resulting mobility. The socio-cultural mobility and dynamism that has emerged around Turkish in geographies that have ancient ties with Turkish cultural history require a language policy composed of deep perspectives from different disciplines. After the “Romantic Nationalism” movement in the 19th century, the construction of national identities emerged as a method in the transition from empire to nation-state structure. In the nation-state understanding, national identity definitions were made on language and folklore. In the early years of the Republic, institutional structures were established with a state understanding that placed the nation-state concept at the center. In this context, the Turkish Language Association (TDK) was established in 1928. TDK was established with the aims of promoting the correct use of the Turkish language, preserving the richness of the language, carrying out work on the Turkishification of foreign words in the language, creating new words, and conducting linguistic studies. Today, it works on developing policies in areas such as “Preparation and development of dictionaries and spelling guides; Language research and investigations; Turkishification of foreign words; Language education; Language consciousness and awareness.” Language and culture policies, which defined cultural identities and played an important role in the construction process of the nation-state, along with the romantic nationalism movement in the 19th century, have gained different dimensions in line with the requirements of the current era. The existing academic accumulation and institutional structures have the experience to transform language policies into a planable and sustainable system. There is a need for a strategy document and an action plan that will gather these accumulations under a central umbrella and determine basic principles with common sense. In this study, discussions will be held within the scope mentioned above, and recommendations will be presented.
Keywords: Language policies, language consciousness, Turkish language, Turkish Language Association.